l
Salgın hastalıkların tüm dünyayı endişelendirdiği bugünlerde; virüs, mikrop ve bakterilerin yayılmasında nakit paranın etkisi konuşulurken, bazı ülkeler nakit paraları ultraviyole ışınlar ile temizlemek üzere çalışma başlattı.
2013 yılında, Mastercard ve Oxford Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen araştırmada ise Avrupa’daki ortalama bir banknotun, sağlığa zarar verme potansiyeline sahip 26 bin bakteri taşıdığına dikkat çekilmişti.
Aynı araştırmaya göre, en yeni paranın üzerinde bile ortalama 2.400 bakteri bulunduğu, bu bakterilerin ise idrar ve solunum yolu enfeksiyonlarına neden olabileceği belirtilmişti.
ABD’de yapılan bağımsız bir araştırmaya göre ise nezle gibi bulaşıcı bir virüs, enfekte olan birinin dokunduğu parada 12 gün boyunca yaşıyor.
Oxford Üniversitesi’nden Mühendislik Bilimi Profesörü Iam Thompson araştırmayla ilgili; “Avrupalıların paranın kirli olduğu yönündeki algısı nedensiz değil.
Daha önce gerçekleştirilen çalışmalar, insanlarda hastalığa yol açabilen Klebsiella and Enterobacter gibi zarar verme potansiyeline sahip bakteri türlerinin bulaştığını ortaya koymuştu.
Nitekim, İngiltere Baş Tıbbi Memuru ve Sağlık Bakanlığı Baş Bilimsel Danışmanı Sally Davies de antibiyotiklere karşı dirençli bakteri türlerinin giderek artan bir tehdit oluşturduğunu belirtmişti.
Banknotlara çok sayıda insanın elinin değdiği düşünüldüğünde, antibiyotiklere karşı dirençli bakteri türlerinin yayılmasının banknotlarla ilişkisini irdeleyen bir çalışma yapılması mantıklı olacaktır.” dedi.
Avrupa’nın en titizi Türkler
Avrupalılar arasında, nakit paranın kirli olduğu inancına en fazla sahip grup ise Türkler. Türk halkının yüzde 86’sı nakit paranın hijyenik olmadığını düşünüyor ve yüzde 40’ı paraya dokunduktan sonra mutlaka ellerini yıkıyor. Bu oran, kadınlarda yüzde 45’e, 55 yaş üzerinde ise yüzde 48’e kadar çıkıyor.
Türk halkına göre, nakit para umumi tuvaletler kadar kirli
Araştırmaya katılan Türk tüketicilerin yüzde 88’i, başka birinin diş fırçasını kullanmayı ve umumi tuvaletleri “kirli” olarak tanımlarken, ikinci sırada ise, yüzde 86’lık oranla nakit para ellemek geliyor.
Nakit paranın ardından kâğıt mendil paylaşmak, toplu taşıma araçları, kapı tokmakları, bilet gişeleri ve otomatlar hijyenik olmayan nesne ve durumlar olarak tanımlanıyor. Paranın kirli olduğuna inanç, kadın tüketicilerde yüzde 91’e kadar çıkıyor.
Nakit Yerine Kart Kullanımı Daha Hijyenik
Türk halkının yüzde 99’u hijyen şartlarını iyileştirebilmek adına, yaşam tarzlarında değişiklikler yapmaya hazır olduklarını söylüyorlar.
Nakit paraya karşı hangi alternatif ödeme şeklini tercih edecekleri sorulan Türk tüketiciler, Avrupa’daki diğer pazarların aksine, öncelikli olarak temassız kartları tercih edeceklerini (yüzde 66) ifade ediyor.
Bunu yüzde 63’le kredi kartı, yüzde 41’le online ödeme ve yüzde 26 ile mobil ödeme takip ediyor.
Aynı araştırmaya göre, en yeni paranın üzerinde bile ortalama 2.400 bakteri bulunduğu, bu bakterilerin ise idrar ve solunum yolu enfeksiyonlarına neden olabileceği belirtilmişti.
ABD’de yapılan bağımsız bir araştırmaya göre ise nezle gibi bulaşıcı bir virüs, enfekte olan birinin dokunduğu parada 12 gün boyunca yaşıyor.
Oxford Üniversitesi’nden Mühendislik Bilimi Profesörü Iam Thompson araştırmayla ilgili; “Avrupalıların paranın kirli olduğu yönündeki algısı nedensiz değil.
Daha önce gerçekleştirilen çalışmalar, insanlarda hastalığa yol açabilen Klebsiella and Enterobacter gibi zarar verme potansiyeline sahip bakteri türlerinin bulaştığını ortaya koymuştu.
Nitekim, İngiltere Baş Tıbbi Memuru ve Sağlık Bakanlığı Baş Bilimsel Danışmanı Sally Davies de antibiyotiklere karşı dirençli bakteri türlerinin giderek artan bir tehdit oluşturduğunu belirtmişti.
Banknotlara çok sayıda insanın elinin değdiği düşünüldüğünde, antibiyotiklere karşı dirençli bakteri türlerinin yayılmasının banknotlarla ilişkisini irdeleyen bir çalışma yapılması mantıklı olacaktır.” dedi.
Avrupa’nın en titizi Türkler
Avrupalılar arasında, nakit paranın kirli olduğu inancına en fazla sahip grup ise Türkler. Türk halkının yüzde 86’sı nakit paranın hijyenik olmadığını düşünüyor ve yüzde 40’ı paraya dokunduktan sonra mutlaka ellerini yıkıyor. Bu oran, kadınlarda yüzde 45’e, 55 yaş üzerinde ise yüzde 48’e kadar çıkıyor.
Türk halkına göre, nakit para umumi tuvaletler kadar kirli
Araştırmaya katılan Türk tüketicilerin yüzde 88’i, başka birinin diş fırçasını kullanmayı ve umumi tuvaletleri “kirli” olarak tanımlarken, ikinci sırada ise, yüzde 86’lık oranla nakit para ellemek geliyor.
Nakit paranın ardından kâğıt mendil paylaşmak, toplu taşıma araçları, kapı tokmakları, bilet gişeleri ve otomatlar hijyenik olmayan nesne ve durumlar olarak tanımlanıyor. Paranın kirli olduğuna inanç, kadın tüketicilerde yüzde 91’e kadar çıkıyor.
Nakit Yerine Kart Kullanımı Daha Hijyenik
Türk halkının yüzde 99’u hijyen şartlarını iyileştirebilmek adına, yaşam tarzlarında değişiklikler yapmaya hazır olduklarını söylüyorlar.
Nakit paraya karşı hangi alternatif ödeme şeklini tercih edecekleri sorulan Türk tüketiciler, Avrupa’daki diğer pazarların aksine, öncelikli olarak temassız kartları tercih edeceklerini (yüzde 66) ifade ediyor.
Bunu yüzde 63’le kredi kartı, yüzde 41’le online ödeme ve yüzde 26 ile mobil ödeme takip ediyor.