Dijital dönüşüm yolculuğu kapsamında; bir taraftan müşteriye sunulan hizmetleri ve iş yapış süreçlerini teknolojik gelişmelere adapte eden, bir taraftan da şubelerini buna göre yeniden tasarlayan İş Bankası her yıl teknolojiye 500 milyon TL’lik yatırım yapıyor.
Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Hakan Aran, İş Bankası Tuzla Teknoloji ve Operasyon Merkezi’nde (TUTOM) düzenlediği basın toplantısında, bankanın dijitalleşme ve teknoloji alanındaki çalışmalarını aktardı.
Dijital dönüşüm programını 2014 yılında başlattıklarını, 15 milyon civarında müşterisi bulunan bankada 1.364 şube ve 25 bine yakın çalışan ile hizmet verildiğini, günde ortalama 100 milyon işlemin gerçekleştirildiğini belirten Aran, bilişim teknolojileri alanında yaklaşık 1.600 kişilik bir kadro ile çalıştıklarını söyledi.
Dönüşümü; veri altyapısı, uygulama mimarisi, bilgi teknolojileri ve veri merkezi olmak üzere 4 alanda başlattıklarını ifade eden Aran, şöyle konuştu: “2014 yılından bu yana dönüşüm kapsamında hemen hemen dokunmadığımız veri, uygulama kalmadı.
Ülkemizin bankacılık tarihinde teknolojik alanda imza attığı pek çok ilk ile öncü konumunda bulunan bir kurum olarak, müşterilerimizle en yeni ürün ve hizmetleri buluşturmaya devam ediyoruz.
Tüm dünyada dijital bankacılık ve dijital dönüşümün konuşulduğu bir dönemde, yenilikleri takip eden değil takip edilen kurum olma özelliğimizi sürdürmek istiyoruz. Müşterilerimizin bizden beklentileri çerçevesinde de en kaliteli, en iyi ve en hızlı hizmeti sunma anlayışımızın öncü konumumuzu daha da pekiştireceğine inanıyoruz.”
Atlas Veri Merkezi için 155 milyon dolarlık yatırım yapıldı
İş Bankası tarihinin en büyük dijital altyapı dönüşüm projesi olan Atlas Veri Merkezi ile yine bankanın en büyük ve en önemli dönüşüm projelerinden biri olan TUTOM’u anlatan Aran, 32 bin metrekarelik alana kurulan ve bankayı gelecek yıllarda teknoloji açısından olumlu yönde ayrıştıracak olan Atlas Veri Merkezi ile bankanın kesintisiz, güvenli ve hızlı veri akışı sağlamasının hedeflendiğini söyledi.
Aran, her bir enerji ve soğutma sisteminin bire bir yedeğinin olduğu, deprem etkilerini minimize edebilen en gelişmiş sismik izolatörlerin kullanıldığı ve olası büyük depremlerde bile kesintisiz hizmet verebilecek şekilde tasarlanan veri merkezinin, İş Bankası sistemlerinin altyapı kullanılabilirlik değerlerini %99,995'in üzerine taşıyacağını belirtti.
Aran, şu an her biri 500 metrekarelik üç sistem salonuyla hizmet veren merkezin, toplam 8 sistem salonuyla 4 bin metrekarelik beyaz alana kadar büyüme kapasitesine sahip olduğunu söyledi.
Doğa ve insan dostu çözümleri ile dikkat çeken veri merkezinde, sağlıklı ve ekolojik bir yaşam çevresi oluşturma prensibinin benimsendiğini vurgulayan Aran, bu doğrultuda binanın konumlandırılması sırasında güneş ve rüzgâr etkilerine önem verildiğini, mevcut ağaçların ve verimli toprağın korunduğunu ifade etti.
Cihazların çalışması sırasında ortaya çıkan atık ısıyla veri merkezi ofislerinin ısıtılmasını sağlayacak bütünüyle entegre bir ekosistemin bulunduğuna dikkat çeken Aran, bunların kesintisiz ve sürdürülebilir kaliteli hizmet sunma altyapısı kurma idealiyle gerçekleştirildiğini belirtti. Aran, Atlas Veri Merkezi için toplam 155 milyon dolarlık bir yatırım yaptıklarını ifade etti.
Bankanın en büyük dijital altyapı projesi dünyada teknolojinin Oscar’ını aldı
Atlas’ın, İş Bankası’nın önümüzdeki 25 yılda öngörülen büyüme ihtiyacını karşılayacak şekilde kurgulandığını vurgulayan Aran, merkezin kesintisiz çalışma kriterlerine göre, en üst seviye olan tam yedekli hata toleransına sahip 4. seviye (Tier IV) sertifikasını Türkiye’de alan ilk ve tek veri merkezi olduğunu söyledi.
Merkezin ayrıca Data Center Dynamics’in düzenlediği ve dijital dünyanın Oscar’ı olarak değerlendirilen küresel çaptaki yarışmanın en önemli kategorisi olan ‘altyapı ölçeklendirme’de birincilik ödülü aldığını hatırlatan Aran, daha önce Microsoft, Facebook ve Oracle gibi dünya devlerinin aldığı bu ödülün, İş Bankası’nın dijital alandaki liderliğinin bir göstergesi olduğunu vurguladı.
TUTOM için de 2009-2012 arasında 200 milyon TL’lik yatırımın söz konusu olduğunu belirten Aran, yaklaşık 2.500 kişilik çalışan kapasitesine sahip TUTOM’da şu anda 2 binin üzerinde kişinin çalıştığını ifade etti.
Aran, Türkiye’de teknolojiye en fazla yatırım yapan finans kuruluşlarından biri olan İş Bankası’nın, teknoloji ve dijitalleşme yatırımları için her yıl 500 milyon TL’lik bir bütçe ayırdığını ifade etti.
Dijitalleşmede cesur adımlar atıyoruz
Konuşmasında; dijital trendlerin bankacılık sektöründeki etkilerine de değinen Aran, “Banka olarak öncelikle, arkada sağlam bir sistem ve sağlam bir mimari üzerine kurgulanmış vizyoner ve yenilikçi bir yaklaşım sergiliyoruz.
Bu alandaki dönüşümü destekleyen adımları çok cesaretle atabiliyoruz. Bu yaklaşımımız sayesinde, İş Bankası’nda dijital bankacılığın yükselişi hızla devam ediyor” şeklinde konuştu.
Hakan Aran, İş Bankası’nda artık bankacılık işlemlerinin yüzde 86 gibi büyük bir bölümünün şube dışı kanallara kaydığını, toplam işlemlerin yüzde 38’inin İşCep üzerinden yapıldığını, şubelerden yapılan işlemlerin payının ise yüzde 14 seviyelerine kadar gerilediğini söyledi.
Kasım 2017 itibarıyla İşCep kullanan müşteri sayısının 5 milyonu aştığını belirten Aran, şöyle devam etti: “Önümüzdeki 2-3 yıl içinde bankacılığın yapılış şeklinin değişeceğini düşünüyoruz.
Bugün bankacılık; internet veya cep telefonumuza girmek, kendimizi tanımlamak, sonra bir işlem seçmek ve işlemin sonuçlarını görmek şeklinde yapılıyor. Bundan sonra ise bankacılık yapma şekli konuşmaya, diyaloga dayalı olarak değişecek. Bu açıdan yapay zekâ, bankacılık işlemlerini anlama şekli olacak.’’
Müşteri ilişkileri ancak insan ilişkileriyle derinleşebilir
Yapay zekânın henüz insanın yerini tutacak olgunlukta olmadığını ifade eden Aran, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Yapay zekâ, insanların yaptığı iş süreçlerini hızlandırıcı bir etken olabilir.
Eğer insanlar teknolojinin gücünden yararlanarak işini yapar duruma gelmezse, teknoloji insanları çok çabuk yenebilir. Ama insanlar teknolojiyi doğru bir şekilde kullandığında, bunu lehine dönüştürmesi ve yaptığı işin niteliğini ileriye taşıması mümkün.
Nitekim tarihsel dönüşüme baktığımızda, insanı bugün bulunduğu konumda tutan en önemli özelliğinin, bu adaptasyon ve değişimleri çok iyi yönetme gücü olduğuna inanıyorum. Burada doğru çözümlerle insanı güçlendirdiğimizde, teknoloji onun yerine geçmez. İnsanı ayrıştıracak temel unsurun, yeni teknolojileri iyi kullanma becerisi olduğunu düşünüyorum.”
Hakan Aran, dijital dönüşüm kapsamında müşteri ilişkilerinin derinleşmesinin ancak insanlar arası iletişimin devamıyla mümkün olduğuna inandıklarını vurgulayarak, “Şubelerimizde yapılan işlerin niteliği, iş yapış biçimleri değişiyor. Bu nedenle şube sayılarımızı azaltmayı öngörmüyoruz” dedi.
Silikon Vadisi’ndeki şirketimiz Kanadalı banka ile anlaştı
Konuşmasında, girişimler ve fintech’ler konusuna da değinen Aran, kurulduğu günden bu yana girişimcileri destekleyen İş Bankası’nın, bu alandaki vizyonu kapsamında, hız ve esneklikleriyle ayrışan girişimler ve fintech’lerle işbirliği içinde olduğunu söyledi.
Girişimleri, fintech’leri yol arkadaşı olarak gördüklerini ifade eden Aran, bu yapıları sermaye anlamında desteklemek için Maxis adlı bir şirket kurduklarını, yakın zamanda TBMM’de kabul edilen kitle fonlamasına ilişkin kanunun da bunun yasal altyapısını oluşturduğunu vurguladı.
Teknoloji ve dijitalleşme çalışmalarını ülke sınırlarının ötesine taşıdıklarının altını çizen Aran, “Finans teknolojileri konusunda sektöre öncülük ediyoruz. Bu alanda sadece Türkiye’de değil dünyada da çok iyi bir noktada olduğumuzu düşünüyorum. Grup şirketlerimizden Softtech’in Amerika’da Silikon Vadisi’nde bir ofisi var.
Oradaki arkadaşlarımız, yapay zekâ konusunda Kanadalı bir banka ile 2-3 aylık bir proje için anlaştılar. Dolayısıyla, yapay zekâ konusunda edindiğimiz know-how’ı yurt dışına satabilecek noktadayız.” dedi.